Hayat Güzeldir-Hayatın güzelliklerini keşfetmek ve paylaşmak için..

HAYAT GÜZELDİR

yazılar
karikatürler
hayatın anlamı
küçük mutluluklar
medya alıntısı
iletişim

Sitemizin gelişmesi için göndereceğiniz her yoruma açığız...

Son gönderilen   küçük mutluluk gönderen :dj_blacker bence herkesin mutluluk derecesi farklıdır...    devamı >>>

Son gönderilen hayata dair yorum gonderen : nergis hayatta insanı insan olduğu için sevmek...devamı >>>

Gelecek Hafta Planları 

25 karikatür eklenecek.

Tüm Ziyaretçilerimize Haftanın Önerisi 

Bütün ailenize , eşinize ya da beraber  yaşadığınız insanlara , yani hayat koşuşturması içinde söylemeyi unuttuğunuz insanlara "Ben seni seviyorum , bunu bilmeni istedim " deyiverin...

 

Ne arıyorsunuz ? GoTo bulabilir!

GoTo.com: Search made simple
border border border
border border border
border border border
Affiliate Info

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Search Box #8

Sting'in Türkiye Günlüğü

15 Agustos 1997 

Nefis bir havada, tekneyle Turkiye sinirlarina girdik. Turkiye bir polis devleti diyorlardi. Burada rahat edecegimizi saniyoruz. Police'in solisti Sting, 

- "Kendi ulkeme gelmis gibiyim" diyor. Cennet gibi koylarda geziyoruz. Bu arada Turkler cok ilerlemis. Denizde patlican ve lahana yetistirmeyi basarmislar. Helal olsun adamlara. 


16 Agustos 1997 

Bodrum aciklarina demirledik. Burada oldugumuzu kimse bilmiyor. Taninmamak icin Sting'le adlarimizi degistirdik zaten. Gazetelerden kendimize Turk isimleri bulduk. Sting'in adi Erbakan, benim adim da Zeynep Uludag oldu. Soylenmesi zor, ama olsun. Bugun kiyiya cikmayacagiz. Sting erken yatip sabah yoga yapacagini soyledi. Turkler denizde karpuz da yetistirmeye baslamislar. Helal olsun. 

17 Agustos 1997 

Sabaha karsi ucte gok gurultusuyle uyandim. Fakat gok ilginc bir sekilde gurluyordu. 

- "Un, dos, treeees - un dos treees..." Guverteye firladim. 

Sting ic camasirlariyla guvertedeydi ve elindeki pompali tufekle Halikarnas Disko'ya ates ediyordu. Gurultu sabaha kadar surdu ve ben sabaha kadar koyun saydim. 

- "Un, dos, treeees".. 


18 Agustos 1997 

Bugun karaya ciktim... Sting bir sonraki gece icin domuz kursunu ismarladi. Sokaklarda kucuk Hoffman'i sallayarak geziyorum. Geldigimden hicbir gazetecinin haberi yok. Aman Allahim, biri tanidi galiba. Bir kamera ustume dogru geliyor. Benden bisey soylememi istiyor adam. Soylenmesi zor ama sonunda basardim... 

- "Maraba Televole"..
 

19 Agustos 1997 

Bugun Sting'le beraber tekrar kiyiya cikacagiz. Sting'e, 

- "Rahat ol, kameraya ceken bile beni tanimadi. "Maraba Televole" dedirttikten sonra cekti gitti" dedim. Cok sasirdi. Turkler denizde pet su sisesi de yetistiriyorlarmis. Cok ilginc. Karaya ayak basar basmaz, yaklasik 10 bin gazeteci etrafimizi cevirdi. Yagmur Ormanlari'na karsi aslanlar gibi direnen Sting'in gozlerinden yagmur gibi gozyaslari akiyor. 

- "Hadi gidelim Dustin" deyip duruyor ama, kimildamak ne mumkun. Yirmiye yakin gazeteci bana sarilarak resim cektirirken nasil hareket edebilirim ? Bir gazeteci de pipisi acikta cocugunu kucagima verdi. Cocugun pipisini opmemi istiyor. Operken resim cekecekmis. Deli mi ne ? Sting, 

- "Maraba Televole" dememek icin disim agriyor numarasina yatti, ama az sonra ayni ekip yanlarinda bir disci ve disci koltuguyla geri geldi. Ben bir gelin arabasinda gazetecilerin davetlisi olarak tanimadigim birilerinin dugunune sahit olarak giderken, Sting sahilde dislerini cektirmemek icin "Merhaba Televole" diye bagirip duruyordu. 

20 Agustos 1997 

Pesimizden yuzerek gelen muhabirleri Karaada aciklarinda atlatip, Datca'ya kactik. Datca'nin turkucu belediye baskani bizi sahilde efeler arasinda turku soylerken karsiladi. Bir anda kendimi kilicli efelerin arasinda buldum. Birinin kilici kolumu siyirdi. Sting gene televolecilere yakalandi. Ben dun, "Maraba Televole" demistim dese de, kimse onu dinlemedi. Bu baska bir kanalin televolesiymis cunku. Sting soylememekte direnince, bir muhabir yumurtalarini kistirip once Onuncu Yil Marsi'ni soyletti, sonra da "Maraba Televole" dedirtti. Ben "Super Firikik" icin yeni dogmus bir cocugun kirveligini yaparken, Sting agliyor ve kendisine her yaklasan televizyon kamerasina "Merhaba Televole" diye acikli acikli haykiriyordu. 

21 Agustos 1997 

Bugun son gunumuz. Bir baska televizyon kanali, Turk bayrakli tisort giydirip beni Kenan Evren'le bulusturdu. Kenan Bey nazik bir adam. Bana resimlerini hediye etti, ozellikle "Denizi seyreden ciplak kadin" adini verdigi resmi cok ilgimi cekti. Resimde kadin yoktu cunku. "Netekim burasi kucuk bir muhit. Kadin cizersem dedikodu olur. Kenan Pasa eve kadin atiyor derler evladim" dedi. Sting'i en son gazetecilerin israri uzerine koylu kizlarla hali dokurken gordum. Zavalli hem hali dokuyor hem de, "Maraba Televole" diye bagiriyordu... 

22 Agustos 1997 

Bugun Turkiye'den ayrilmamiz gerekiyor, ama Sting hala ortada yok. Karisi onu gece televizyonda gordugunu ve Sting'in Medyator adli bir programda sunucuyla yagli gures yaptigini soyledi. Turkiye'nin denizlerinde hiyar da yetisiyor. Cok ilginc...

 

Yazılar Menüsü

Sitemize destek vermek için zirzop.com reklamlarına tıklayabilirsiniz.